Carrington

0
İlk defa 2004'te cnbc-e de izlemiştim. O zaman bu kadar aşırı derecede Emma Thompson saplantım olmadığı halde takılmıştı gözüm filme. Dora Carrington'ın hayatı anlatılmakta filmde. Gerçekten "spoiler" vermeden anlatmaya çalışacağım filme karşı beslediğim duyguları. Öncelikle 15 dakika önce bitirdim izlemeyi. Sanırım 4. kez izledim Carrington'ı. Bilmezdim ki çok daha fazlasını hak ediyormuş. Kelimelerle anlatılamayacak bir aşkı dile getirme çabası romantizmden hiç bu kadar uzak olmamıştır bana göre.
İnanılmaz bir şekilde içinize işleyen bir konu. Kendinizden bir parça bulabileceğiniz filmlerden değil,kesinlikle değil. Belki de budur filmin en etkileyici yanı. Belki de savaş, edebiyat, sanat gibi konuları harmanlamasıyla bu etkiyi yaratıyordur insanın üzerinde.

İngiliz filmlerinden vazgeçemeyeciğimin yegane göstergelerinden biri olmuştur an itibariyle Carrington. Michael Nyman'ın mükemmel müzikleriyle beraber gerçekten düşüncelerin yok olması gerektiği bir anda izlenilecek bir yapıt. "Every curl of your beard" eğer ki filmi izledikten hemen sonra soundtrackini dinleyenlerdenseniz bu parçaya dikkat etmenizi dilerim. Size neler çağrıştırdığına çok dikkat edin,beklediğinizden çok daha yoğun olabilir.

Her satırıyla, her sahnesiyle enfes bir çalışma diyorum. Emma Thompson hayranlığımın belki de üstünde en az etkisi olan filmlerden biri diyorum (ki çok önemli bir etkendir bu filmin beynimdeki yeri üzerinde). Tabi Alex Kingston ve Emma Thompson'ı aynı karede görmek de büyük bir mutluluk ve süpriz olmuştu benim için vakti zamanında...
Emma Thompson, seviyorum...

No Response to "Carrington"

Yorum Gönder